- Göç Araştırmaları Vakfı -
- 30 Ocak 2025
Almanya’da AfD’nin yasaklanması talebini içeren önerge bugün Federal Meclis’te görüşülmeye başlandı. 23 Şubat’taki erken seçimler öncesinde bu yönde atılacak adımlar ne anlama geliyor?
Almanya, 23 Şubat’ta yapılacak erken genel seçimlere bir ay kala, siyaset sahnesindeki dinamikleri etkileyebilecek gelişmelere sahne oluyor.
Seçim anketlerine göre Almanya’nın en güçlü ikinci siyasi partisi haline gelen aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi’nin (AfD) yasaklanması talebi Federal Meclis gündemine taşındı.
Kasım ayında 124 milletvekili, Federal Meclis Başkanı Bärbel Bas’a AfD’nin yasaklanması sürecinin başlatılması talebine yer verdikleri önergeyi sunmuştu.
Geçen hafta başında, söz konusu önergenin Federal Meclis gündemine alınması için harekete geçildi.
Önerge bugün Federal Meclis Genel Kurul toplantısında tartışmaya açıldı. AfD’li milletvekillerinin de katıldığı oturum hararetli tartışmalara sahne oldu. Söz konusu miletvekilleri federal meclisin AfD’nin yasaklanması için Federal Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasını talep ediyor.
Kim, ne dedi?
Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) Milletvekili Marco Wanderwitz, Alman devletinin AfD’yi artık daha fazla tolere edemeyeceğini, aksi takdirde aşırı sağıcı partiinin devlete “uzun vadede onarılamaz zararlar vereceğini” vurgularken aynı partiden bir diğer milletvekili Philipp Amthor ise sürecin sonunda bir yasak kararı çıkmaması durumunda AfD’nin “hak etmediği bir demokratik kalite mührü” elde edebileceği konusunda uyardı.
Yasaklama sürecinin başarısızlıkla sonuçlanması olasılığına karşın harekete geçen Yeşiller milletvekileri ise başka bir öneri getirdi. Söz konusu öneri, öncelikle AfD’nin anayasa karşıtı olup olmadığını değerlendirmek amacıyla bir bilirkişi raporu hazırlanmasını öngörüyor. Başvuru sahiplerinin sözcüsü Renate Künast, Anayasayı Koruma Dairesi’nin AfD’yi aşırı uç bir parti olarak sınıflandırmasının tek başına anayasa karşıtı olma kriterini karşılamadığını belirtti.
Hür Demokrat Parti (FDP) Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Konstantin Kuhle ise daha da şüpheci bir yaklaşım sergiledi. Kuhle, halihazırda birçok insanın liberal demokrasinin kurumlarından uzaklaştığını, bir yasaklama sürecinin bu durumu sona erdirmek yerine daha da kötüleştireceğini ifade etti.
AfD milletvekili Peter Boehringer ise partisinin yasaklanmasına yönelik talepleri “saçmalık” olarak nitelendirdi, “AfD’nin genel yapısı içinde, demokrasi ilkesini ihlal etmekten daha uzak bir şey yoktur” ifadelerini kullandı.
AfD milletvekili Stephan Brander ise parlamento üyelerine defalarca hakaret ettiği için uyarı aldı. Önergeler görüşülmek üzere komisyonlara havale edildi.
Anayasa Mahkemesi’ne giden yolun açılması isteniyor
Önergenin sunulmasına Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili Carmen Wegge, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Milletvekili Marco Wanderwitz, Yeşiller Milletvekili Till Steffen, Sol Parti Milletvekili Martina Renner ve Güney Schleswig Seçmenler Birliği (SSW) Milletvekili Stefan Seidler öncülük etti.
Milletvekillerinin verdikleri önergede, Federal Anayasa Mahkemesi’nden AfD’nin Anayasaya aykırılığının tespit edilmesi, aynı zamanda da bu partiye yapılan devlet yardımlarının kesilmesi, partinin mali varlıklarına da “hayır amaçlı kullanımı için” el konulması isteniyor.
Milletvekilleri yayımladıkları ortak basın açıklamasında, artık AfD’nin Anayasaya aykırılığının tespiti için Federal Meclis’te sürecin başlatılması gerektiğini, bunun “son fırsat” olduğunu savunuyor.
Kaynak: DW Türkçe