- Göç Araştırmaları Vakfı -
- 13 Ocak 2025
Almanya’nın aşırı sağcı partisi AfD, 23 Şubat’taki federal seçimler öncesinde açıkladığı manifestosunda, kitlesel göçmen sınır dışı edilmesi, AB’nin dağıtılmasını ve Paris İklim Anlaşması’ndan çıkılmasını içeren tartışmalı politikaları benimsedi. Parti lideri Alice Weidel, kitlesel sınır dışı anlamına gelen “yeniden göç” (remigration) kavramını açıkça destekleyerek partinin daha radikal bir söyleme yöneldiğini gösterdi.
AfD, rüzgar enerjisine, toplumsal cinsiyet çalışmalarına ve AB sığınma sistemine karşı çıkarken, Rus gaz ithalatına geri dönülmesini savunuyor. Seçim anketlerinde ikinci sırada yer alan ve özellikle doğu Almanya’da güç kazanan parti, diğer partilerin AfD’nin aşırı sağcı bağlarından dolayı iş birliğini reddetmesi sebebiyle siyasi izolasyonla karşı karşıya.
Eleştirmenler, AfD’yi Nazi revizyonizmi ve ırkçılıkla suçluyor; lider Björn Höcke’nin Nazi dönemi sloganlarını kullanması ve Weidel’in Adolf Hitler hakkındaki tartışmalı yorumları bu iddiaları güçlendiriyor. Buna rağmen, AfD’nin sistem karşıtı, göçmen karşıtı ve “woke” karşıtı tutumu, Almanya’da giderek artan bir seçmen kitlesine hitap etmeye devam ediyor.
Kaynak: BBC