- Göç Araştırmaları Vakfı -
- 14 Şubat 2025
Münih’te onlarca kişinin yaralanmasına neden olan saldırıyı gerçekleştiren failin kimliği ve motivasyonu üzerine soruşturma sürerken, olay Almanya’da göç politikalarına dair siyasi tartışmaları yeniden alevlendirdi. Almanya’nın Münih kentinde 13 Şubat Perşembe günü Verdi sendikasına bağlı çalışanların kamuda daha iyi ücret talebiyle Seidlstraße caddesinde yürüyüş yaptığı sırada bir aracın kalabalığa dalması sonucu en az 30 kişi yaralanmış, saldırıyı gerçekleştiren Farhad N. isimli sürücü gözaltına alınmıştı.
Münih Emniyet Müdür Yardımcısı Christian Huber, saldırının nasıl gerçekleştiğiyle ilgili olarak yaptığı ilk açıklamada 13 Şubat Perşembe sabahı saat 10.30 civarında 24 yaşındaki Farhad N.’nin aracıyla gösteri yürüyüşünü takip ettiğini, yürüyüş grubunu koruyan polis aracını solladığını ve hızlanarak yürüyüş konvoyunun sonundaki insanlara çarptığını belirtti. Polis, ateş açarak saldırganı göz altına alırken, şüphelinin 14 Şubat Cuma günü soruşturma hakiminin karşısına çıkarılacağı aktarılmıştı.
Dün akşam saatlerinde saldırganla ilgili ortaya çıkan yeni bilgilerden hareketle açıklama yapan Eyalet İçişleri Bakanı Herrmann, Farhad N. adlı şüphelinin Almanya’da geçerli bir oturum ve çalışma izni olduğunu açıklayarak, “Bugüne kadar, elimizdeki bilgilere göre, saldırganın oturumu tamamen yasaldı.” dedi. İçişleri Bakanı’nın verdiği bilgilere göre, Afganistan asıllı saldırgan 2016’nın sonunda Almanya’ya refakatsiz bir çocuk mülteci olarak geldi. 2020’de sığınma başvurusu reddedildi ve ülkeyi terk etmesi gerektiği bildirildi. Ancak Münih Belediyesi, Nisan 2021’de kendisine önce “geçici oturum izni” (Duldung) verdi, ardından Ekim 2021’de resmi oturum izni çıkardı. Şüpheli Almanya’da eğitimini tamamladıktan sonra güvenlik sektöründe çalışmaya başladı.
İçişleri Bakanı Herrmann, olaydan birkaç saat sonra yaptığı açıklamada, söz konusu kişinin polis tarafından tanındığını ve hırsızlık ile uyuşturucu yasasına aykırı davranışları nedeniyle sabıkası olan bir sığınmacı olduğunu iddia etmişti. Ancak daha sonra bu açıklamalarını düzelten Bakan, birçok hırsızlık davasında güvenlik görevlisi olarak mahkemeye tanık olarak çıkmış olan saldırganın ilk etapta hırsızlıkla ilişkilendirilmesinin bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını, zira şüphelinin söz konusu davalara sanık değil, tanık olarak müdahil olduğunu açıklamıştı.
Saldırıyla ilgili yürütülen soruşturmayı devralan Münih Başsavcılığı, olayın “İslamcı bir motivasyon” taşıdığına dair ilk bulguların mevcut olduğunu savundu. Başsavcı Gabriele Tilmann, 14 Şubat Cuma günü yaptığı açıklamada, Farhad N.’nin saldırı sonrası yakalanırken “Allahu Ekber” diye bağırdığını ve polis sorgusunda “bilerek insan kalabalığının içine sürdüğünü” kabul ettiğini söyledi. Başsavcı Tilmann’ın verdiği bilgilere göre saldırgan kendisini dindar olarak tanımlıyor ve düzenli olarak camiye gidiyor. Ancak şimdiye kadar yapılan soruşturmalarda, saldırganın herhangi bir “İslamcı örgüt” veya terör ağıyla bağlantısı olduğuna dair bir kanıt bulunamadığı aktarıldı.
Farhad N., saldırı sonrası silinen TikTok, Facebook ve Instagram hesaplarında ağırlıklı olarak vücut geliştirme ve yaşam tarzı üzerine paylaşımlar yapıyordu. Paylaşımlarında sıkça vücut geliştirme yarışmalarında ve spor salonlarında çekilmiş fotoğraflarını paylaşan ve kendisini “AFG Boy” (Afgan Çocuk) olarak tanıtan saldırganın yalnızca Instagram’da 68.000 takipçisi bulunuyordu.
Söder: “Terör Bağlantısına Dair Kanıt Yok”
Başbakan Markus Söder (CSU) ise ZDF kanalında yaptığı açıklamada, “Şüpheli daha önce dikkat çeken ve sınır dışı edilmesi gereken bir kişi değildi” dedi. Söder, saldırının arkasında aşırılıkçı bir motivasyon olup olmadığının henüz netleşmediğini belirterek, “Şu anda elimizde herhangi bir ideolojik veya terör bağlantısı olduğuna dair açık bir kanıt yok. O yüzden saldırının nedeni titizlikle soruşturulmalı” şeklinde konuştu.
X platformunda yaptığı paylaşımda ise “Sakin tepki veriyoruz ama kararlılığımız artıyor.” diyen Söder, Almanya’da bir şeylerin değişmesi gerektiğini ve bunun “hızlı bir şekilde” gerçekleşmesi gerektiğini belirterek, “Saldırıdan saldırıya seyirci kalamayız.” ifadelerini kullandı. “Ocak ayında Aschaffenburg’da böyle bir olay yaşandı, şimdi de Münih’te. Artık yeter!” diyen Söder, saldırıyı “ağır bir terör eylemi” olarak nitelendirdi.
Scholz: “Suç İşleyenler Sınır Dışı Edilmeli”
Almanya’da seçimlere bir haftadan az bir süre kala gerçekleşen saldırının ardından siyasi liderler sert önlemler alınması çağrısında bulundu. Başbakan Olaf Scholz (SPD), “Bu saldırgan hiçbir hoşgörü bekleyemez” diyerek saldırganın ağır şekilde cezalandırılmasını ve ardından sınır dışı edilmesini talep etti. “Almanya’da suç işleyenler sadece en ağır şekilde cezalandırılıp hapse atılmakla kalmayıp aynı zamanda Almanya’da kalmaya devam edemeyeceklerini de bilmeliler” diyen Scholz, bu durumun geri gönderilmeleri zor olan köken ülkelerden gelen kişiler için de geçerli olduğunu belirtti. Alman hükûmetinin ağır suç işlemiş kişiler için Afganistan’a sınır dışı uçuşları planladığını hatırlatan Scholz, mahkeme karar verdikten sonra bu saldırgan için de aynı sürecin geçerli olacağını kaydetti.
Faeser: “Sınır Dışı Yasalarını Sıkılaştırdık”
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser (SPD), saldırının ardından hukuk devletinin “azami sertlikle” yanıt vereceğini duyurdu. “Şiddet suçlularının sınır dışı edilmesi ve daha fazla deportasyon için yasaları önemli ölçüde sıkılaştırdık, şimdi bunları tam anlamıyla uygulamamız gerekiyor” diyen Faeser, Almanya’nın, Taliban yönetimine rağmen Afganistan’a sınır dışı işlemlerine yeniden başlayan tek Avrupa ülkesi olduğunu belirterek, bu uygulamanın devam edeceğini söyledi.
Geçtiğimiz yaz Solingen’de bir şehir festivaline yönelik, “İslamcı motivasyonlu” olduğu düşünülen bir saldırının ardından hükûmet bir güvenlik paketi kabul etmişti. Bu paket, oturum ve silah yasalarında sıkılaştırmaların yanı sıra güvenlik birimlerine daha fazla yetki verilmesini içeriyordu. Reform tasarılarının bir kısmı Federal Konsey’den (Bundesrat) geri dönerken, CDU ve CSU partileri daha kapsamlı değişiklikler talep etmişti.
Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) başbakan adayı Friedrich Merz ise yaklaşan seçimleri hatırlatarak, “Almanya’daki insanların güvenliği bizim önceliğimiz olacak. Hukuku ve düzeni tavizsiz şekilde uygulayacağız.” dedi ve Almanya’da değişimin şart olduğunu vurguladı.
Habeck: “Kapsamlı Bir Güvenlik Hamlesi Gerekiyor”
Başbakan Yardımcısı ve Yeşiller’in başbakan adayı Robert Habeck, olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasının “şu an en büyük öncelik” olduğunu vurguladı. “Şüphelinin daha önce yetkililerin dikkatini nasıl çektiği ve olayın radikal İslamcı bir arka planı olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı.” diyen Habeck, ayrıca diğer saldırılarla benzerlikler olup olmadığının incelenmesi ve saldırıdan güvenliği artırmaya yönelik dersler çıkarılması gerektiğini ifade etti. Habeck, bu saldırının, mevcut güvenlik açıklarını kapatacak “kapsamlı bir güvenlik hamlesinin” ne kadar gerekli olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Wagenknecht: “Kontrolsüz Göçü Durdurmalıyız”
Redaktionsnetzwerk Deutschland ile yaptığı röportajda Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) lideri Sahra Wagenknecht, Afganistan’a yönelik sınır dışı işlemlerinin daha kararlı bir şekilde uygulanmasını talep etti. Münih’teki gibi suçlarla mücadelenin “ancak kontrolsüz göçü durdurup ülkemiz ve Almanya’daki insanlar için tehdit oluşturanları kararlı bir şekilde sınır dışı edersek mümkün olacağını” belirtti.
Weidel: “Göç Politikası Değişmeli”
AfD ise Münih’teki olayın ardından Almanya’da bir “göç politikası değişimi” (Migrationswende) talebini bir kez daha yineledi. Parti lideri Alice Weidel, sosyal medya platformu X’te “Bu böyle devam mı edecek?” diye sordu. “Münih, Aschaffenburg, Magdeburg, Solingen, Mannheim ve daha birçok suç mahalli şunu gösteriyor: Bir göç politikası değişimine ihtiyacımız var – ve bunu hemen gerçekleştirmeliyiz!” şeklinde konuştu.
“Şiddet Suçları Siyasi Propaganda Malzemesi Yapılmamalı”
Saldırı siyasette göç ve mülteci politikalarına dair uzun süredir devam eden tartışmaları yeniden alevlendirdi. Adalet Bakanı Volker Wissing (bağımsız) saldırının siyasi sonuçlarını tartışmaya devam edilmesi gerektiğini ifade ederek, ancak, “özellikle bu yoğun tartışmaların yaşandığı dönemde” herkesi sağduyulu olmaya çağırdı.
Bavyera Mülteci Konseyi saldırının basite indirgenmiş yorumlarla ele alınmaması gerektiği konusunda uyardı. Konsey tarafından yapılan açıklamada, “Bu trajik olayın ırkçı kışkırtmalar için kötüye kullanılabileceğinden endişe duyuyoruz.” ifadelerine yer verildi. Konsey, şiddet ve köken arasında doğrudan bir bağlantı kurmanın “tehlikeli bir söylem” olduğunu ve bunun yalnızca daha fazla korkuya ve toplumsal bölünmeye yol açacağını belirtti.
Mülteci Konseyi, siyaset, medya ve sivil topluma itidalli davranmaları çağrısında bulunarak, şiddet suçlarının siyasi propaganda malzemesi ya da seçim kampanyası aracı hâline getirilmemesi gerektiğini vurguladı.
Saldırı, Güvenlik Konferansı Öncesinde Gerçekleşti
Saldırının, 14 Şubat Cuma günü Münih’te başlayacak olan ve dünya çapında önemli liderleri bir araya getiren Münih Güvenlik Konferansı (Münchner Sicherheitskonferenz – MSC) ile bağlantısı olup olmadığı ise belirsizliğini koruyor. ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ve Almanya Başbakanı Scholz’un da katılacağı konferansa 60’tan fazla devlet ve hükûmet başkanı ile 100’den fazla bakanın gelmesi bekleniyor.
Bavyera İçişleri Bakanı Herrmann, saldırının konferansla bağlantılı olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmadığını belirterek, “Şu anda elimizde saldırganın Verdi sendikasının gösterisini bilerek hedef aldığına dair de kesin bir kanıt yok. Ancak bu ihtimal de incelenmeli” şeklinde konuştu.
Konferans öncesi polis güvenlik önlemlerini artırırken, operasyonun başındaki isim Münih Emniyet Müdürlüğü Başkan Yardımcısı Christian Huber planlanan gösterilerin organizatörleriyle görüşüldüğünü ve yürüyüş yerine sabit etkinlikler düzenlemelerinin önerildiğini söyledi. Huber, sabit etkinliklerin polis tarafından korunmasının yürüyüşlerden daha kolay olduğunu vurguladı.
Kaynak: Perspektif EU: https://perspektif.eu/2025/02/14/munihteki-saldiri-hakkinda-bilinmesi-gerekenler/