- Göç Araştırmaları Vakfı -
- 11 Şubat 2025
Almanya 23 Şubat’ta erken seçimlere gidiyor. AfD’nin ikinci partiliğe yükselmesi ve değişen seçim sistemiyle taşlar epeyce yerinden oynayacak. Seçimler Türkiye kökenlilerin temsiliyeti açısından da bir dönüm noktası.
Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’den (FDP) oluşan üçlü koalisyonun dağılması üzerine Almanya’da 23 Şubat’ta erken genel seçimlere gidiliyor. Seçimlere 29 parti ve oluşum katılırken kayıtlı seçmen sayısı da bir önceki döneme göre azalma kaydederek 59 milyon 200 bin oldu.
Göç ve göçmen kökenlilere yönelik konularda araştırma yapan Mediendienst Integration portalına göre Almanya’daki seçmenlerden 7 milyon 100 bini bir göç geçmişine sahip. Türkiye kökenli seçmen sayısı da 982 bin olarak belirtiliyor. “Göç kökenli” kavramı, kendisi veya ailesi ülkeye sonradan gelmiş kişiler için kullanılıyor ve gelinen yer konusunda coğrafi ipucu vermesi bakımından “Türkiye kökenli” veya “Eski Sovyet cumhuriyetleri kökenli” şeklinde kullanılıyor.
Türkiye kökenlilerin favorisi Sosyal Demokratlar
Almanya’da insanların etnik, dini ve kültürel aidiyetini sormak ayrımcılık olarak algılanabileceğinden bu bilgiler sadece bireylerin gönüllülük temelli beyanıyla kayda geçiyor. Buna göre Türkiye kökenlilerin sayısı 3 milyon tahmin ediliyor.
Türkiye kökenlilerin parti tercihlerine ilişkin veriler de akademik araştırmalara dayanıyor. Angela Merkel döneminin sona erdiği Eylül 2021’de yapılan federal meclis seçimlerinde Türkiye kökenlilerin yüzde 39’u SPD’yi seçerken, onu yüzde 17 ile CDU, yüzde 15 ile Yeşiller, yüzde 13 ile Sol Parti izledi. FDP, Türkiye kökenli seçmenden yüzde 5 destek alırken, aşırı sağcı ve ırkçı, İslam karşıtı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisi de Türkiye kökenlilerden yüzde 2 civarında oy aldı.
Kıdemli çok sayıda Türkiye kökenli politikacı aday değil
2021 seçimlerinde Hristiyan Birlik blokunu oluşturan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) rekor derecede oy kaybederken, yıllardır Türkiye kökenlilerin favorisi olan SPD tahminlerin üzerinde oy alarak birinci güç oldu. Böylece SPD’den dokuz Türkiye kökenli vekil federal meclise girdi. Türkiye kökenli seçmen ve politikacıların ilgi gösterdiği bir diğer parti olan Sol Parti üç, Yeşiller beş, CDU da bir vekil çıkarınca 18 Türkiye kökenli 2021’de Almanya Federal Meclisi’ne girmiş oldu.
Sosyal Demokratlar ile Yeşiller’in FDP ile koalisyon kurmasıyla SPD ile Yeşiller’de yıllardır siyaset yapan kıdemli politikacılar da üst düzey görevlere geldi.
1994 yılında meclise giren Yeşiller partili Cem Özdemir Gıda ve Tarım Bakanı olurken, üç ay önce hükümetin dağılmasıyla Eğitim ve Araştırma Bakanlığı görevini de ilaveten devraldı. Özdemir, doğduğu yer olan Baden-Württemberg’de eyalet başbakanlığı için yarışmak istediğinden federal meclise yeniden aday değil.
Yeşilleri mecliste 26 yıl temsil eden ve halen Aile Bakanlığı’nda müsteşar olarak görev yapan Ekin Deligöz de bayrağı genç nesillere devretmek amacıyla yeniden aday değil.
Partinin sol kanadından Canan Bayram ise reel kanadın gücü ele geçirdiği Yeşiller’e sırtını döndü. Kendisi bir daha aday olmayacağı gibi seçim çevresinden aday gösterilenlere de destek vermeyeceğini duyurdu. Böylece Yeşiller Türkiye kökenli üç tecrübeli vekilini kaybetti.
Son seçimlerde SPD’den meclise giren Cansel Kızıltepe ise Berlin Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı görevine geçtiğinden federal meclise veda etti. Üst düzey görevlilerden sadece İçişleri Bakanlığı Müsteşarı SPD’li milletvekili Mahmut Özdemir ile yine SPD’den Federal Meclis Başkan Vekili Aydan Özoğuz yeniden yarışıyor.
Kaynak: DW Türkçe: https://www.dwturkce1.com/tr/erken-se%C3%A7imler-t%C3%BCrkiye-k%C3%B6kenliler-i%C3%A7in-ne-%C3%B6neme-sahip/a-71536713