Birleşik Krallık’ta Müslüman karşıtı nefret suçları 2024’te rekor kırdı. Bu suçların internetteki merkezi ise sosyal medya platformu X oldu.

Birleşik Krallık’ta Müslüman karşıtı (İslamofobi) nefret suçlarını izleyen sivil toplum kuruluşu (STK) Tell MAMA‘ya göre 2024, Müslüman karşıtı nefret suçlarının rekor kırdığı yıl olurken internet ortamındaki Müslüman karşıtı nefretin merkezinde X (eski adıyla Twitter) yer aldı.

Tell MAMA’nın 2012’den bu yana hazırladığı Müslüman karşıtı saldırıları ele alan yıllık raporu, 2024 yılı için “Müslüman karşıtı nefretin yeni normu” başlığıyla yayımlandı. Rapora göre, 2012-2022 yıllarında 20 binin üzerinde Müslüman karşıtı nefret suçu ihbarı alan Tell MAMA, son iki yılda ise 10 bin 719 ihbar aldı. Raporda, İsrail-Gazze çatışması ve Southport cinayetlerinin ardından Müslümanları terörist ya da terör destekçisi olarak yanlış bir şekilde gösteren söylemlerde “büyük bir artış” yaşandığı belirtildi.

Rapora göre Müslüman karşıtı nefret suçu ihbarlarında rekor, 6 bin 313 ihbarla 2024 yılında kırıldı ve bu sayının 2022’ye kıyasla yüzde 165’lik artışa işaret ettiği vurgulandı. Müslümanlara karşı geçen yıl işlendiği ihbar edilen nefret suçlarından 5 bin 837’si doğrulanırken bunun 3 bin 530’u günlük yaşamda meydana geldi.

Günlük yaşamda işlendiği raporlanan Müslüman karşıtı nefret suçu sayısı 2012-2024 döneminde yüzde 2 bin 253 artış kaydetti. Fiziksel ve sözlü saldırıya uğrayanlar arasında dış görünüş itibarıyla Müslüman olduğu belli olanların sayısı ise 1029 olarak açıklandı. Bunların yüzde 53’ü başörtüsü taktığını, yüzde 30’u sakallı olduğunu, yüzde 3’ü ise peçeli olduğunu bildirdi.

İlk Defa Erkekler Daha Fazla Hedef Alındı

Kadınlar daha çok cinsiyetçi, ırkçı ve Müslüman karşıtı saldırılara ve cinsel saldırı tehditlerine maruz kalırken, erkekler kadınlardan farklı olarak istismarcılıkla itham edildi. Tell MAMA ayrıca, 2012’deki kuruluşundan bu yana ilk kez İslam karşıtı nefret ve İslamofobi nedeniyle erkeklerin kadınlardan daha fazla hedef alındığını belirtti. STK bu değişimin “toplumsal bölünmeleri körükleyen ve Müslüman kimlikler hakkındaki yanlış algıyı pekiştiren zararlı stereotiplerin derinleşen etkisini yansıttığını” ifade etti.

Birleşik Krallık’taki Müslümanlar 2024’te yüzde 62’yle en çok sözlü ve fiziksel tacize maruz kaldı. Bunu yüzde 15’le tehdit içerikli davranışlar takip etti. Yüz yüze vakaların çoğu sözlü taciz ve kötü muamele şeklinde gerçekleşirken, Tell Mama fiziksel saldırı, ayrımcılık ve vandalizm içeren vakalar da kaydetti. Müslüman karşıtı saldırılar yüzde 45 oranında sokak ve parklar gibi kamusal alanlarda vuku bulurken, yüzde 10 oranında eğitim kurumlarında, yüzde 8 oranında ise iş yerlerinde yaşandı.

Müslüman Karşıtı Nefret Suçu En Çok X Üzerinden Gerçekleşti

İnternet ortamında Müslümanların hedef alındığı saldırıların sayısı ise 2022’ye göre 2024’te yüzde 288’lik artışla 2 bin 307 oldu. Tell MAMA’nın internet ortamında raporladığı Müslüman karşıtı nefret suçlarının 991’i X’te, 317’si TikTok’ta, 201’i Facebook’ta işlendi. İnternet ortamında Müslümanları hedef alan nefret suçlarının sayısında 2012’ye göre yüzde 432’lik artış yaşandı.

Tell MAMA’nın elde ettiği verilere göre Birleşik Krallık’ta Müslümanlara karşı nefret suçlarının artışında İsrail’in Gazze saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023  tarihi ile Southport’ta 3 çocuğun öldürülüp 8 çocuğun yaralandığı 29 Temmuz 2024’teki terör saldırısı belirleyici rol oynadı.

Rapora göre, geçen yıl çevrimiçi Müslüman karşıtı nefret suçu içeren vakaların yarısından fazlası, üç kız çocuğunun Southport’taki bir dans dersinde öldürülmesinin ardından gerçekleşti. Bu suç vakalarının çoğu ise, eski adıyla Twitter olarak bilinen sosyal medya platformu X üzerinde yaşandı. Cinayetlerin ardından, saldırganın kimliği hakkında verilen yanlış bilgiler internette hızla yayıldı ve bu durum ülke genelinde toplumsal huzursuzluğun artmasına neden oldu.

7 Ekim sonrası ise 100 günde 2 bin vaka raporlayan Tell MAMA, bu iki olayın ardından gelişen  süreçte “Müslümanları terörist ya da terör destekçisi olarak yanlış bir şekilde gösteren söylemlerde artış” yaşandığını belirtti.

Nefret Suçuyla Mücadele İçin Eğitim ve Kaynak Talebi

Raporda eğitim kurumları çalışanlarına Müslüman karşıtı ayrımcılık ve nefret suçu konularında eğitim verilmesi, öğrenciler arasında diyaloğun geliştirilmesi ve şikayet süreçlerinin şeffaf ve tarafsız şekilde yürütülmesi tavsiyelerine yer verildi. İş yerlerinde ise farkındalık yaratma, empatiyi geliştirme ve şikayetleri ciddiye alan bir yapı oluşturma önerisi yer alırken, internet ortamında denetimin önemine işaret edildi. İnternette işlenen nefret suçlarına karşı daha etkili mekanizmaların geliştirilmesi önerilirken, savunmasız grupları korumak için daha fazla kaynak ve eğitime ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekildi.

Kuruluşun direktörü Iman Atta, hükûmeti koordineli bir eyleme çağırarak, “İslam karşıtı nefret, hem sokaklarda hem de çevrimiçi ortamda giderek daha fazla Britanyalı Müslümanı etkilerken, mağdurlara yönelik çalışmalarımız her zamankinden daha önemli” dedi. Ayrıca, halkı “nefret ve aşırıcılığa karşı birlikte durmaya” çağırdı ve etkili konumda olan kişilere, “kullandıkları dilin toplulukları nasıl klişeleştirdiğini ve çevrimiçi ile çevrimdışı tartışmaları nasıl gereksiz şekilde etkilediğini düşünmeleri” çağrısında bulundu.

Hükûmet ise söz konusu bulgulara yanıt olarak, “Müslüman topluluklara yönelik saldırılar ve nefret kesinlikle kabul edilemez ve toplumumuzda yeri yoktur” açıklamasında bulundu. Hükûmet adına konuşan bir sözcü ayrıca, “Toplumlar arasındaki ayrılıkları gidermeye kesinlikle kararlıyız ve nefretin her türlüsüyle mücadele etmek için topluluk grupları, hayır kurumları ve kamu sektörü ortaklarıyla yakın çalışıyoruz” dedi.

Kaynak: Perspektif EU: https://perspektif.eu/2025/02/28/birlesik-krallikta-musluman-karsiti-suclar-2024te-rekor-kirdi/