- Göç Araştırmaları Vakfı -
- 14 Mart 2025
Sığınmacılara Yardım Yasasındaki yeni düzenlemeye göre, Almanya’daki iltica başvurusu sahipleri sosyal yardımlarını nakit yerine bir ödeme kartı (Alm. “Bezahlkarte”) aracılığıyla alacaklar. Her eyalet, kartın hangi işlevlere sahip olacağına kendisi karar verebilecek.
Almanya’da mültecilere yönelik sosyal yardımlar konusunda uzun süredir devam eden tartışmaların ardından, alanda dikkat çekici bir değişiklik hayata geçirildi. Yeni sistem, “Bezahlkarte” adı verilen ödeme kartıyla mültecilere yapılan yardımların nakit, ayni yardım veya kupon yerine kartla sağlanmasını hedefliyor. Bu kart, Sığınmacılara Yardım Yasası (Alm. “Asylbewerberleistungsgesetz. AsylbLG”) kapsamında sağlanan yardımların yalnızca belirli harcamalar için kullanılmasına olanak tanıyan ön ödemeli bir kart. Klasik banka kartı veya kredi kartı değil; kart sahipleri bir banka hesabına sahip olmadan, belirli limitler dahilinde nakit çekebilecek veya yalnızca yerel mağazalarda alışveriş yapabilecekler.
Almanya genelinde kademeli olarak uygulamaya giren bu sistem, mültecilerin temel ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olurken, aynı zamanda devletin yardımları daha kontrollü bir şekilde dağıtmasına olanak sağlıyor. Bu düzenlemenin Almanya çapında standart hâline getirilmesini amaçlayan federal hükûmet, 1 Mart 2024’te AsylbLG’de değişiklik yapmayı kararlaştırdı. Yasa, 12 Nisan 2024’te Federal Meclis’te kabul edildi ve 26 Nisan 2024’te Eyalet Temsilciler Meclisi tarafından onaylandı. Yeni düzenleme, 16 Mayıs 2024 tarihinde yürürlüğe girdi ve eyaletlerde kademeli olarak uygulanmaya başlandı.
Hangi Eyaletlerde Bezahlkarte Uygulaması Başladı?
Berlin dışında tüm eyaletlerde ödeme kartı uygulaması başlatıldı. İlk olarak Hamburg eyaletinde, Şubat 2024 tarihinde kart dağıtımı başladı. Diğer eyaletler de sırayla bu sisteme geçiş yaptı. Berlin’de ödeme kartı uygulaması kabul edilmiş olsa da, henüz bir başlangıç tarihi belirlenmedi.
Bazı şehirler ise bu uygulamaya karşı çıkıyor: Potsdam ödeme kartı uygulamasını reddetti. Ayrıca, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde bulunan Düsseldorf, Münster ve Krefeld belediye meclisleri de uygulamaya karşı oy kullandı. Köln, Dortmund ve Mönchengladbach gibi diğer şehirlerde de ödeme kartı uygulamasına yönelik oylamaların yapılması planlanıyor.
Bezahlkarte ile Hedeflenen Nedir?
Federal yasa koyucular, ödeme kartını idari yükün hafifletilmesi amacıyla getirdiklerini belirtiyor. Eyaletler ve belediyeler, Sığınmacı Yardım Yasası (AsylbLG) kapsamındaki bazı sosyal yardımları nakit olarak vermek yerine, bu yardımları ödeme kartına yatırmayı tercih edebilecek. Böylelikle, idari açıdan daha kolay bir çözüm sunmayı amaçlıyorlar. Ancak, ödeme kartının beklenildiği kadar büyük bir idari kolaylık sağlayıp sağlamayacağı belirsiz.
Ödeme kartının sağlayacağı düşünüldüğü bir diğer avantaj ise, sosyal yardımlara daha kolay erişim ve dijitalleşmenin teşvik edilmesiydi. Fakat, bu hedeflere az sonra bahsedeceğimiz kısıtlamalar olmadan da ulaşılamaz mıydı? Bu da hedefe ilişkin ayrı bir soru olarak karşımıza çıkıyor.
Ayrıca, ödeme kartı ile ilgili yapılan siyasi tartışmalarda, Almanya’ya göç akışını caydırmak ya da gönüllü olarak geri dönmelerini sağlamak gibi hedefler de yer alıyor. Bunun yanı sıra, kartın yurtdışına yapılan para transferlerini engellemesi amaçlanıyor. Fakat sığınma başvurusu yapan kişiler, vatandaşlık parasından (Alm. “Bürgergeld”) daha düşük bir ödeme alıyorlar ve bu parayla geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Bu düşük miktarlarla aslında başkalarına yardım etmeleri neredeyse imkânsız. Güncel bir çalışmaya göre, sığınma başvurusu yapanların bu paralarla ülkelerine havale yaptığına dair bir kanıt da bulunmuyor. Tam da bu durum, kartın amacı konusunda ciddi bir soru işareti oluşturuyor.
Bezahlkarte ile Günlük Hayat Nasıl İşliyor?
Çoğu eyalet, Bezahlkarte’yi belirli sınırlamalarla sunuyor, bu da mültecilerin günlük yaşamını zorlaştırabiliyor. Örneğin, kartla genellikle sadece büyük mağazalarda alışveriş yapılabiliyor. Bezahlkarte ile yetişkinler birçok eyelatte ayda en fazla 50 avro nakit çekebiliyorlar. Ayrıca, nakit çekme ya da süpermarket kasasında ödeme yapma işlemleri ek ücretlere neden olabiliyor. Bunu yanı sıra, ödeme kartı her mağazada geçerli değil ve havale yapmak da genellikle mümkün değil ya da sadece resmî izinle yapılabiliyor. Bu nedenle, mülteciler için düşük maliyetli alışveriş yapmak giderek zorlaşıyor veya tamamen imkânsız hâle gelebiliyor.
Bazı eyaletlerde, küçük mağazalar, berberler ya da tamirciler gibi hizmet sağlayıcılar Bezahlkarte’yi kabul edebiliyor, ancak genellikle Visa veya MasterCard debit kartı türündeki kartlar kabul ediliyor. Tüketici Merkezleri Birliği, bu kartların kabul edilmesinde sorunlar yaşandığını bildiriyor. Ek ücretlerle karşılaşabildiklerinden dolayı, küçük marketler veya bakkallar, bu kartı genellikle kabul etmeyebiliyor. Ayrıca, Bezahlkarte ile pazar yerlerinde ya da bit pazarlarında alışveriş yapmak da mümkün değil. Yeterli maddi imkânı olmayan aileler, ihtiyaç duydukları ürünleri ikinci el olarak almak isteseler dahi bu ürünleri satın almakta zorluk yaşayabiliyorlar.
Bezahlkarte ile banka transferleri, internet alışverişleri, otomatik ödeme talimatları ya da dijital ödeme yöntemleri (örneğin PayPal veya Apple Pay) kullanılamıyor. Bazı eyaletlerde, belirli transferler için istisnalar olabiliyor, ancak bunlar için de başvuru gerekebiliyor. Eyaletler ve yerel yönetimler arasında bu transferlerin nasıl yapılacağı konusunda farklı uygulamalar bulunuyor. Örneğin, Saksonya’da yalnızca toplu taşıma ve cep telefonu sözleşmeleri için transfer yapılabiliyor. Hamburg’da ise, okullar dışında hiçbir yere para transferi yapılamıyor. Bu yasaklar, internet üzerinden ucuz alışveriş yapmayı zorlaştırıyor, bazı eyaletlerde ise tamamen imkânsız hâle getirebiliyor. Bu durumda, aileler genellikle daha pahalı perakendecilerden alışveriş yapmak zorunda kalabiliyorlar.
Kira ödemeleri genellikle doğrudan ev sahibine yapılırken, yan giderler gibi diğer ödemelerde sorunlar yaşanabiliyor. Spor kulüplerine üye olmak ya da telefon ve internet sözleşmeleri
yapmak da çoğu zaman mümkün olmuyor çünkü bunlar için banka transferi gerekiyor. Ayrıca, avukatlık ücretleri gibi masraflar (örneğin, iltica ve oturma izni işlemleri) Bezahlkarte ile ödenemiyor çünkü avukatlar çoğunlukla bu kartları kabul eden cihazlara sahip değiller.
Ayrıca aileler, bazı eyaletlerde okul gezileri, spor kulüpleri veya projeler için de nakit ödeme yapamıyorlar. Bu durum çocukların etkinliklere katılmalarını engelliyor ve onları dezavantajlı bir duruma getiriyor.
Uzmanlar Bezahlkarte Hakkında Ne Diyor?
Uzmanlar ve insan hakları örgütleri, ödeme kartını mevcut hâliyle eleştiriyor. Kartın, yasal havaleleri zorlaştıracağını ve şeffaf olmayan para transferlerini teşvik edeceğini belirtiyorlar. Ayrıca, iltica başvurusu sahiplerinin günlük yaşamlarında kısıtlamalarla karşılaşacakları, havale veya online alışveriş gibi işlemlerin mümkün olmayacağı, hatta birçok başvuru sahibinin avukatlarının faturalarını dahi ödeyemeyeceği ifade ediliyor.
Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi (Alm. “Deutsches Zentrum für Integrations- und Migrationsforschung – DeZIM”), bu konuda bir bilimsel değerlendirme yayınlayarak, ödeme kartlarının mültecilerin entegrasyon ve toplumsal katılımını olumsuz etkileyebileceğini vurguladı. Bu değerlendirmeye göre, özellikle, ödeme kartlarının maddi ve mekansal kısıtlamaları, mültecilerin hareketliliğini, iletişimini ve sosyo-kültürel katılımını sınırlayabilir. Bu durum, iş gücü piyasasına entegrasyonu da zorlaştırabilir. Ancak, ödeme kartının tasarımı bu olumsuz etkilerin boyutunu etkileyebilir. Kart, kredi veya banka kartlarına yakın bir yapıda olursa, olumsuz etkilerin daha az olacağı ön görülüyor.
DeZIM, ödeme kartlarının entegrasyon üzerindeki olumsuz etkilerinden kaçınılması için uygun şekilde tasarlanabileceğini belirtiyor. Örneğin, Hannover’deki bir model projede, ödeme kartı yardımların ödenmesinde kullanılırken, yardımların kullanılmasında herhangi bir maddi veya mekânsal sınırlama bulunmuyordu ve nakit çekme mümkündü. Böyle projelerin, mültecilerin entegrasyonunu daha olumlu etkileyebileceği düşünülüyor. Ayrıca, mültecilerin normal ödeme sistemine katılım sağlamaları için bir banka hesabı açılması öneriliyor.
Bu değerlendirmeye göre nakit transferlerinin kısıtlanmasının göçü azaltacağına dair somut bir kanıt bulunmuyor. DeZIM’e göre nakit transferlerinin yaşam koşullarını iyileştirerek göçü azaltması teorik olarak beklenebilir, ancak bu transferlerin göçü engelleme kapasitesi sınırlı. Ayrıca, bu transferlerin kaçakçılara ödeme yapmak için kullanıldığı iddiasının da bilimsel verilerle desteklenmediği vurgulanıyo
Kaynak: Perspektif EU: https://perspektif.eu/2025/03/14/bezahlkarte-uygulamasi-multecilere-yonelik-yeni-bir-ayrimcilik-mi/