Logo
Türkiye Göç Araştırmaları Merkezi (TÜGAM)
Türkiye Göç Araştırmaları Merkezi
Merkez Hakkında
Göç olgusu tarih boyunca insanlığın ve medeniyetlerin şekillenmesinde önemli bir etmen olagelmiştir. Türkiye de hem sahip olduğu diaspora hem de göç yollarının kavşağı niteliğindeki coğrafi konumu itibari ile tarihsel olarak göç denildiğinde akla ilk gelen ülkelerdendir.
Bununla birlikte özellikle son yıllarda göç ile ilintili gerçekleşen bölgesel gelişmeler ve ülkemizin bu bağlamda üstlendiği rol de Türkiye merkezli bir göç perspektifinin oluşumunu zorunlu kılmaktadır. Bu sebeple Türkiye’yi ilgilendiren göç ile ilişkili meselelerde araştırmalar yapmak ve politikalar üretmek maksadıyla kurulan Türkiye Göç Araştırmaları Merkezi’nin başlıca çalışma alanları Türkiye’ye yönelik göç, göç tarihi, iskân, uyum, katılım politikalarıdır.
TÜGAM'a Katılmak İçin Tıklayınız
Vakıf bünyemizde göç, diaspora, İslamofobi ve Türkçe Ana Dili alanlarında akademik çalışmalar yapan araştırma merkezlerimize siz de dahil olabilirsiniz.
TÜGAM Araştırmacıları
Ekibimiz

Asmahil Kohan

TÜGAM
Araştırmacı

Dilay Sular

TÜGAM
Araştırma Asistanı

Mawahib Hassan

TÜGAM
Araştırmacı

Türkiye Göç Araştırmaları Merkezi'nin (TÜGAM) Yayımlanan Analizleri

  • 2023
  • 2020
GELİŞEN KOŞULLARA KARŞI DEĞİŞMEYEN YARGILAR: TÜRKİYE’DE YABANCI DÜŞMANLIĞI ARTIYOR MU?
Bu çalışmada, Türkiye’de yabancı düşmanlığının temel sebepleri ve sonuçları analiz edilerek gelen göçlerle birlikte yabancı düşmanlığının artıp artmadığı tartışılmakta, konuya ilişkin çözüm önerileri sunulmaktadır. Bu mühim konu tek bir analizde ele alınamayacak kadar çok boyutlu olduğundan analizde yer verilmeyen hususlarla birlikte daha geniş bir çalışmada yeniden kaleme alınacaktır.
Yazar: Elif Aydın & Asmahil Kohan

DOI:
DEVLETLERİN GÖÇMEN KARŞITI POLİTİKALARINDA YENİ ARAYIŞLAR: SINIR DUVARLARINDAN YÜZEN HAPİSHANELERE
21. yüzyılın ilk çeyreği, göçe ve göçmene karşı uygulanan politikaların devletlerin sınırlarında belki de en görünür olduğu zamanlardır. Her geçen yıl bu politikalar daha da sertleşmekte, artmakta ve yeni arayışlarla birlikte çeşitlenmektedir. Dahası göçmenlerin yoğun ya da seyrek olarak kullandığı bütün güzergahlarda coğrafya fark etmeksizin söz konusu politikalar görülmektedir. Neredeyse her ulus devlet adeta birbiriyle yarışırcasına sınırlarında göçmen karşıtı politikalar üretmekte, her geçen yıl üzerine koyarak bu politikalarda yeni arayışlara girmektedir. Bu çalışma, tecrübe edilen yaklaşık çeyrek asırlık sürede devletlerin uyguladığı göçmen karşıtı politikalardaki dönüşümü ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Yazar: Hakan ÜNAY

DOI:
BİREYİN ÖZGÜRLÜK HAKKININ SINIRI VE DEVLETİN MÜNHASIR EGEMENLİĞİ: LİBYA’DAKİ GÖÇMEN GÖZALTI MERKEZLERİ
Uluslararası Göç Örgütü’nün (International Organization for Migration, IOM) MartNisan 2020 tarihli Libya Göçmen Raporu’na göre, ülkede kırktan fazla ülkeden en az 625 bin göçmen bulunmaktadır.2 Göçmenlerin çoğu komşu ülkelerden gelen insanlardan oluşmaktadır. Göçmenlerden yaklaşık 1500’ü Ulusal Mutabakat Hükümeti kontrolündeki resmi gözaltı merkezlerinde (detention center) tutulmaktadır. Bunun dışında binlerce göçmenin daha militanlar tarafından kontrol edilen göçmen gözaltı merkezlerinde tutulduğu bilinmektedir. 3 Süregiden iç savaş sebebi ile net bir sayıya ulaşılması şu an için mümkün görünmemektedir.
Yazar: Ayşenur AYGÜL

DOI:
SINIRSIZ DÜNYA SORGULANIYOR: KÜRESELLEŞME, GÖÇ VE SINIR DUVARLARI
Çok amaçlı, çok (f)aktörlü ve çok sonuçlu bir süreç olan küreselleşme, belki de tarihindeki altın çağını 1990’lı yıllarda yaşamıştır. Bu süreçte küreselleşme ile ilgili birçok tartışma literatürde yer etmiş ve birçok tez ortaya atılmıştır. Bunlardan en dikkat çekeni şüphesiz ulus-devletin artık işlevini yitirip miadını doldurduğuna dair olanlardı.1 Söz konusu tartışmalar küreselleşmenin belki de en popüler söylemini ön plana çıkardı: “sınırsız dünya”.2 Neredeyse her şeyin sınır olmaksızın yoğun, hızlı ve sürekli olarak hareket ettiği bir dünyanın tasviri için kullanılmıştı bu söylem. Berlin Duvarı’nın yıkılışı, Soğuk Savaş’ın sona ermesi, liberalizmin ideolojilerin kazananı olarak yeniden ön plana çıkması gibi gelişmeler de bu söylemin zeminini hazırlamıştı. Hatta tarihin bile sonuna gelindiğini iddia edenler olmuştu.
Yazar: Hakan Ünay

DOI:
GÖÇE VE GÖÇMENLERE KARŞI ALINAN SINIR ÖNLEMLERİ: YUNANİSTAN
Dünya genelinde ve özellikle Avrupa’da küresel bir kriz olarak değerlendirilen mülteci meselesinden kuşkusuz en çok etkilenen ülkelerden biri Yunanistan. Krizin en üst noktaya ulaştığı 2015 ve 2016 yıllarında bu durum çok daha derinden hissedilirken söz konusu iki yılda toplamda 1 milyonun üzerinde göçmen deniz yoluyla Yunanistan’a geçiş yapmıştı. Artarak devam eden söz konusu göç akınına karşı üretilen politikalar ise -dünyadaki birçok devlette olduğu gibi- Yunanistan’da da sınırlarda ön plana çıkıyor. Yunanistan 2012’den günümüze kadarki süreçte göçü ve göçmenleri, sınır duvarından deniz bariyerlerine kadar çeşitli sınır önlemleriyle engellemeye çalışıyor.
Yazar: Hakan Ünay

DOI: