- Göç Araştırmaları Vakfı -
- 10 Nisan 2024
Avrupa Parlamentosu, sağ ve sol kanadın güçlü itirazlarına rağmen Avrupa Ortak İltica Sistemi (CEAS) Reformu’nu kabul etti. Parlamento, çarşamba günkü oturumda anlaşmanın ayrılmaz bir parçası olan on yasa metnini gözden geçirip onayladı. Reform, göç baskısı altındaki üye devletleri desteklemeyi amaçlayan iki temel mekanizma üzerinde odaklanıyor.
Birincisi, gönüllü dayanışma mekanizması; üye ülkelerin yılda en az 30 bin kişinin yer değiştirmesini gerektiren veya alternatif olarak her kabul edilmeyen veya operasyonlara katılmayan kişi için 20 bin avro mali katkı sunmalarını sağlıyor. İkincisi ise, göçmen akımının sistemin kapasitesini aştığı acil durumlara yanıt vermek için tasarlanan geliştirilmiş dayanışma mekanizması; üye devletlere yardım yollarının seçiminde esneklik sunuyor. Ancak Reform bu amaçların hiçbirini gerçekleştirmeyip “Avrupa’yı mültecilere zindan edeceği” gerekçesiyle eleştiriliyor.
Üç yüz bir milletvekili “Evet” oyu verirken 272 milletvekili karşı çıktı, 46 milletvekili ise çekimser kaldı. Diğer düzenlemeler ise çoğunlukla kabul edildi. Ancak, Polonya Başbakanı Donald Tusk, Polonya’nın anlaşmayı onaylamayacağını açıkladı. Anlaşma, AB Konseyi tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek, ancak Polonya’nın muhalefeti süreci etkileyebilir. Reform düzenlemelerinde, mültecilerin AB’nin dış sınırlarındaki kapalı kamplarda tutulması ve koruma talebinde bulunan çocukların da gözaltına alınabileceği bir prosedür öngörülmekte. Bu durum, mültecilerin serbest dolaşım hakkı ile çocukların temel haklarının ihlal edilmesi endişesini doğurmakta. Mülteci ailelerinin parçalanabileceği ve aile birliğinin korunmasının zorlaşabileceği bir durum da söz konusu. Mültecilerin hukuki yardım almadan iltica prosedürlerine tabi tutulabilecekleri de ihtimaller arasında gözüküyor. Bu durum, adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi anlamına gelebilir. İsterse güvenli bir üçüncü ülkeden geliyor olsun, iltica talebinde bulunanların doğruca sınır dışı edilebileceği bir uygulamanın da önü açılmakta. Bu da mültecilerin korunma ihtiyacını dikkate almaksızın sınır dışı edilme riskini artırabilir.
Aktivistler, oylama sırasında protesto gösterileri düzenledi ve yeni kurallara yönelik eleştirilerini dile getirdi. Uluslararası insan hakları kuruluşları da AB’nin yeni göç ve iltica kurallarını sınırdaki kontrollerin genişletilmesi ve mültecilerin haklarının ihlali olarak değerlendiriyor. Eleştirenler, reformun mültecilerin haklarını sınırlayacağını ve sığınma başvurularının adil ve hızlı bir şekilde değerlendirilmesini zorlaştıracağını öne sürüyorlar. Reformun, mültecilerin yaşam koşulları, sağlık hizmetleri ve adil yargılanma gibi haklarını kısıtlayabileceği endişesi var.
CEAS reformunun AB üyesi ülkeler arasında mülteci kabul etme ve koruma sorumluluklarını eşit ve hakkaniyetli bir şekilde paylaştırmadığı eleştirisi de yapılıyor. Bazı ülkelerin daha fazla yükümlülük alması gerektiği düşünülüyor.
Ayrıca, reformun mültecilerin güvenli olmayan ülkelere geri gönderilmesine olanak tanıyabileceği ve bu durumun insan hakları ihlallerine yol açabileceği endişesi bulunuyor. Mültecilerin geri gönderilmesi durumunda yaşayabilecekleri riskler göz önünde bulundurulmadığı düşünülüyor Mevcut Dublin Sistemi’nin, mültecileri ilk sığındıkları ülkede tutma uygulamasının reformdan sonra da devam etmesi eleştiriliyor. Bu durumun, adaletsizliği pekiştirebileceği düşünülüyor. Ek olarak, reform ile AB Sınır Güvenliği Ajansı Frontex gibi kuruluşların yetkilerinin artmasıyla insan hakları ihlallerinin artabileceğine dair endişe duyuluyor.
Kaynaklar:
https://bianet.org/haber/avrupa-parlamentosu-multeciler-icin-bir-kabus-u-yasalastiriyor-294082
https://bianet.org/haber/avrupa-parlamentosu-kitayi-istenmeyen-multeciler-e-karsi-tahkim-etti-294106