- Göç Araştırmaları Vakfı -
- 5 Kasım 2024
Almanya’da Başsavcılık, Saksonyalı Ayrılıkçılar adlı yeni bir aşırı sağcı terör örgütüne karşı operasyon düzenledi. Peki bu aşırı örgüt kim ve neyi hedefliyor?
Almanya’da terör suçlarının soruşturulmasından sorumlu Federal Başsavcılık, “Saksonyalı Ayrılıkçılar” adlı yeni bir terör örgütüne karşı operasyon düzenlendiğini duyurdu. Yetkililer, söz konusu örgütün Almanya için Alternatif(AfD) adlı İslam ve göç karşıtı aşırı sağcı parti ile aşırı sağcı diğer popülist grupların güçlü olduğu doğu eyaletlerinden Saksonya merkezli olduğuna dikkat çekti.
Almanya’daki operasyonun Leipzig ve Dresden kentleri ile Meißen’de yapıldığı, Polonya’nın Zgorzelec kentinde de örgütle bağlantılı olduğu şüphe edilen Jörg S. isimli bir kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Almanya’da da Kurt H., Karl K., Kevin M., Hans-Georg P., Kevin R., Jörn S. ve Norman T. isimli kişiler gözaltına alındı.
Alman medyasındaki haberlere göre, gözaltına alınan en az üç şüphelinin AfD ile bağlantısı bulunuyor. Kurt H. adlı şüphelinin Saksonyalı bir AfD’li yerel politikacı olduğu ileri sürüldü. Der Spiegel dergisi de Kurt H.’nın gözaltına alınması sırasında çatışma çıktığı, yakalanacağını anlayan Kurt H.’nin silahını ateşlediği, şüpheli politikacının yaralandığı, hastaneye kaldırıldığı, ancak hayati tehlikesi bulunmadığını iddia etti.
Örgütle ilgili operasyonların sürdüğü, 20 konut ve işyerinde arama yapıldığı, ayrıca Avusturya’da da şüphelilere ait yerlere operasyonlar düzenlendiği kaydediliyor.
Neyle suçlanıyorlar?
Federal Başsavcılık, şüphelilerin “yurt içinde terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla Ceza Yasası’nın 129a maddesi kapsamında gözaltına alındıklarını kaydetti. Şüphelilerden ikisinin “genç”, ikisinin de “genç yetişkin” oldukları belirtildi. Polonya’da yakalanan Jörg S.’nin ise örgütün kurucusu ve lideri olduğundan şüphe edildiği aktarıldı.
Başsavcılığın açıklamasında, zanlıların Kasım 2020’de “Saksonyalı Ayrılıkçılar” adıyla söz konusu terör örgütünü kurduğu ve örgütün 15-20 üyesinin bulunduğu ifade edildi. Örgütün ırkçı, antisemitik ve apokaliptik bir ideolojiyle hareket ettiği, üyelerin ortak paydasının da Almanya’daki hür ve demokratik anayasal düzenin şiddetli şekilde reddi olduğu belirtiliyor.
Grubun “Almanya’nın ülke olarak kesinlikle bir çöküşle karşı karşıya olduğuna, tarihi net olmayan, ancak yakın bir zamanda, X tarihinde de devlet ve toplumsal düzeninin yıkılacağına inandığı” kaydediliyor. Grubun “o X gününe hazırlandığı, Saksonya ve gerekli olması halinde diğer doğu eyaletlerinde silah zoruyla yönetimi ele geçirmeyi ve orada Nasyonal Sosyalist bir devlet ve toplum kurmayı hedeflediği” ifade ediliyor. Örgütün “istenmeyen grupları” da “etnik temizlik” yoluyla yok etmeyi planladığı da Savcılığın elde ettiği bilgiler arasında.
Örgütün kurucularının Jörg S., Karl K. ve Norman T. olduğu, 2020’de kurulan örgüte iki yıl sonra da Kurt H. ile Hans-Georg P.’nin katıldığı, geçen yıl da Kevin R. ile Kevin M.’in katılımıyla büyüdüğü belirtildi.
Örgütün kurulduğu günden bu yana ülkede “çökmesi kaçınılmaz” olarak nitelediği sistemin yıkılacağı güne geri sayım yaptığı ve o güne hazırlık amacıyla da şüphelilerin devamlı askeri tatbikatlar yaptıkları kaydediliyor. Savcılık, örgüt üyelerinin kent çatışması, ateşli silah kullanmayı öğrenme, geceleri devriye gezme ve hücum birlikleri antrenmanları yaptığı, bunlar için gerekli olan askeri kıyafet, koruyucu kask, gaz maskesi ve koruyucu yelek gibi malzemeleri kullandığını belirtiyor.
Henüz yakalanmayan şüphelilerin de ya söz konusu aşırı sağcı terör örgütüne üyelik ya da yardım ile suçlandıkları da verilen bilgiler arasında.
450 güvenlik gücüyle operasyon
Almanya’da bugün düzenlenen operasyonlarda Federal Emniyet Teşkilatı (BKA), Saksonya Eyalet Emniyet Teşkilatı ve Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın (BfV) birlikte 450 güvenlik gücünün görev yaptığı belirtildi,
Avusturya’daki operasyonun oradaki emniyet ve istihbarat birimlerince, Polonya’daki operasyonun da iç istihbarat teşkilatı ABW tarafından yürütüldüğü bildirildi. Yedi kişinin yakalanması için çalışmaların sürdüğü, gözaltına alınanların bugün ve yarın sorumlu savcılık ve mahkemeye çıkarılarak tutuklanmalarının beklendiği kaydedildi.
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, X platformundan yaptığı açıklamada, “Güvenlik güçlerimiz olası bir aşırı sağcı militan terör örgütünü daha bertaraf etmeyi başardı. Bu BfV (Anayasayı Koruma Teşkilat) ve BKA’nın (Federal Emniyet Teşkilatı) başarısıdır. Polislere ve Federal Polisin Özel Birlikleri’ne teşekkür ediyorum” dedi.
Yeşiller partisinin polis kökenli iç güvenlik politikaları uzmanı, Federal Milletvekili Irene Michalic ile yine Yeşiller’in Meclis İçişleri Komisyonu üyesi Misbah Khan da “Söz konusu yapı, terör amaçlı faaliyetleriyle aşırı sağcıların endişe verici boyutta örgütlendiklerini bir kez daha ortaya koydu. Grubun sözde şiddet hayalleri ve darbe planı daha önce ortaya çıkarılan aşırı sağcı militan gruplara işaret edip şiddet eğiliminin boyutunu da tekrar gözler önüne seriyor” dedi.
Her iki vekil ayrıca operasyonların Polonya ve Avusturya’ya uzanmasının da liberal demokrasileri devirmeyi hedefleyenlerin uzun süredir uluslararası aşırı sağcı terör tehlikesi teşkil ettiklerini yeniden gösterdiğini kaydetti. Michalic ve Khan, “Tek başına hareket eden suçlularla karşı karşıya değiliz, aksine iyi bir ağ kurmuş aşırı sağcılar ve uluslararası yapılar var karşımızda. Onları bir bütün olarak analiz ederek, onlarla ona göre mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Bu militan örgütler tüm toplumu endişelendirmeli”
Aşırı sağcı örgütler konusunda uzman, Duisburg-Essen Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacı Halil Uslucan, böyle yeni bir terör örgütünün ortaya çıkmasına şaşırmadığını, ancak planlanan şiddetin kendisini şaşırttığını ve endişe verdiğini söyledi. DW Türkçe’ye konuyu değerlendiren Uslucan, “Düşünce olarak bunların yeni olmadığını biliyoruz. Geçen yıl da Potsdam kentinde yine aşırı sağcıların gizli bir toplantı düzenlediğini ve göçmenleri deport etme planı üzerinde çalıştığını öğrenmiştik” diye hatırlattı. Uslucan’a göre bu tür militan örgütlerin varlığı başta göç kökenliler olmak üzere pek çok kişiyi korkutsa da aslında bu tüm toplumu endişelendirmeli:
“Tam bir ırkçı örgüt ve bir X tarihinde savaş başlatma ve Almanya’daki demokratik düzeni darbeyle devirmeyi planlamış, bu sadece göçmenleri değil, hepimizi korkutması gereken bir durum.”
Aşırı sağcı ideolojilere ve yapılara yaklaşımda çok dikkatli olmak gerektiğini vurgulayan Uslucan, söylenebilir ve yapılabilir şeylere müsamaha ile zamanla sınırların aşılması sonucunun da doğduğunu belirterek 2011’de Norveç’te aşırı sağcı Anders Breivik’in 77 kişiyi öldürdüğü saldırıya dikkat çekti.
Medyada çıkan haberlerde bugün gözaltına alınanlar arasında AfD’li politikacıların bulunmasına da değinenen Uslucan, “AfD’nin muhafazakar veya seçilebilir bir parti gibi gösterilmesinin ne kadar büyük bir yanılgı olduğunu da görüyoruz” dedi.