- Göç Araştırmaları Vakfı -
- 29 Nisan 2024
Uzun yıllardır sağlık çalışanı sıkıntısı çeken Almanya, göç etmek isteyen doktorların yoğunlukla tercih ettiği bir ülke. Yıllar içerisinde Almanya’daki yabancı doktor sayısında önemli bir artış kaydedildi. Alman Tabipler Birliği’nin verilerine göre, Almanya vatandaşlığı olmayan yaklaşık 60 bin doktor ülkenin sağlık alanındaki iş gücünün yaklaşık yüzde 12’sini oluşturuyor. Almanya’daki yabancı doktorların çoğunluğunu diğer Avrupa ülkelerinden ya da Ortadoğu ülkelerinden gelen doktorlar oluşturuyor. Suriye’den gelen 6 bin 120 doktorun çalıştığı Almanya’da, Suriyeliler yabancı doktorlar arasında en büyük grup. Bunu 4 bin 668 ile Rumenler, 2 bin 993 ile Avusturyalılar, 2 bin 943 ile Yunanlar, 2 bin 941 ile Ruslar ve 2 bin 628 ile Türkler takip ediyor.
Almanya’ya taşınan doktorlar bir hastanede çalışmaya başlamadan önce hem genel hem de mesleki Almanca dil becerilerinde yeterlilik gösterebildiklerini kanıtlayan iki sınavı da içeren bir onay sürecinden geçmek zorunda. Pek çok kişi yabancı doktorların Almanya’da çalışması için gerekli sürecin zorlu olduğu, Almanya’da çalışmak isteyen doktorlar için daha fazla desteğe ihtiyaç duyulduğu kanaatinde. Bu desteğin sağlanmadığı bir durumda Almanya’nın sağlık hizmetlerinin zarar görme ihtimalinin olduğu düşünülüyor.
DW’ye konuşan Rhineland-Pfalz Eyalet Tabipler Birliği Genel Müdürü Jürgen Hoffart, “Bu doktorları ucuz iş gücü olarak görmemeliyiz, ancak onları mümkün olduğunca hızlı ve etkili bir şekilde sisteme entegre etmeliyiz” diyor.
Emekli olan doktorların yerine yeterli sayıda mezun bulunmadığından, sağlık sisteminin şu andaki standartta işlemeye devam etmesi için kısa vadeli tek çözüm yurt dışından doktor alımı olarak öne çıkıyor. Almanya’da 18 yılı aşkın süredir çalışan Dr. Fabri Beqa, “Almanya’da, burada doğmamış olanlar da dahil olmak üzere tüm tıp uzmanlarına güveniliyor ve değer veriliyor” ifadelerini kullanıyor. DW’ye konuşan Beqa, kendi deneyimlerine göre yabancı doktorların başka bir ülkenin sağlık sisteminde çalışmanın zorluklarını öğrenmeye ve bunlarla baş etmeye istekli insanlar olduğunu söylüyor. “Almanya’nın sağlık altyapısı, kendi ülkem olan Kosova da dahil olmak üzere diğer birçok ülkeden önemli ölçüde daha iyi finanse ediliyor” diyen Beqa bunun bir tıp uzmanı için daha gelişmiş aletlerle çalışmak ve mesleki olarak kendini geliştirebilmek anlamına geldiğini belirtiyor.
“Yabancı doktorların genellikle acil servislerde veya iş yükünün nispeten daha yüksek olduğu hastane merkezli görevlerde” çalışmak zorunda kaldıklarını belirten Beqa buna rağmen Almanya’da iş-hayat dengesinin iyi olması sebebiyle buna değdiğini söylüyor:
“Yeterince kazanıyorsunuz ve hayattan keyif almak için yeterli zaman var.”
Beqa, Almanya’da yapısal anlamda bir desteğin olmaması yüzünden yabancı bir doktorun kariyer gelişiminde Alman bir doktorla kıyasla daha fazla çaba göstermesi gerektiğine dikkat çekiyor. Örneğin, yabancı hekimlerin kendi kliniklerini veya muayenehanelerini açmaları, Alman yasalarındaki uygulamadan dolayı Almanya’daki meslektaşlarına göre çok daha uzun sürüyor.
“Almanya yalnızca temel tıp eğitimini tanıyor, dolayısıyla bir uzman Almanya’da çalışmak istiyorsa yeniden uzmanlık eğitiminden geçmesi gerekiyor” diyen Beqa, bunun yıllar süren yeni bir eğitim gerektirdiğini vurguluyor.
Yabancı doktorların yaşadığı dil sorunlarına dikkat çeken Rhineland-Pfalz Eyalet Tabipler Birliği Genel Müdürü Hoffart, bazı hastalardan yabancı doktorları anlayamadıklarına dair şikayetler geldiğini söylüyor. “Hastalardan ‘Doktorların düzgün Almanca konuştuğu bir hastane önerebilir misiniz?’ sorusunu soran başvurular alıyorum” diyen Hoffman yabancı doktorların dil becerisine yönelik eleştirilerin haklı olabileceğini belirtiyor. Yabancı doktorların girdiği dil testlerinin standart Almanca’ya odaklandığını ifade eden Hoffman bunun yerel lehçeleri ve aksanları anlamalarına yardımcı olmadığını vurguluyor.
Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi tarafından 2016 yılında yapılan bir araştırma, birçok göçmen doktorun Almanca dil sorunlarının yanı sıra Almanya’daki kültür ve sağlık sistemine ilişkin bilgi eksikliğiyle mücadele ettiğini ortaya koydu. Basel Üniversitesi’nin 2022’de yayınladığı ve Almanya’daki iki büyük üniversite hastanesini kapsayan bir başka çalışma ise hemşireler ve doktorlar da dahil olmak üzere birçok göçmen sağlık çalışanının dil, milliyet, ırk ve etnik kökene bağlı ayrımcılığa maruz kaldığını gösterdi.
Dr. Beqa ise doktorların uyum sorunu yaşamadığını ve Almanca öğrenmekte zorlanmadığını gözlemlediğini ifade ediyor. “Benim deneyimlerine göre doktorların çoğu dili çabuk öğreniyor” diyen Beqa, “Ayrıca, siz Almancayı çok iyi konuşsanız bile, konuşamayan hastalar her zaman oluyor ve dolasıyla dil sadece doktorlar için bir engel değil” sözleriyle gözlemlerini aktarıyor. Hoffart, Almanya’daki deneyimli doktorların yurtdışından gelen yeni gelen meslektaşlarıyla daha fazla ilgilenmeleri ve onlara Alman sisteminin özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi vermelerinin iletişim sorunlarını çözebileceğini söylüyor. Hoffman yabancı doktorlara da ek olarak dil ve iletişim kursları alma tavsiyesinde bulunuyor.
Kaynaklar:
https://medimagazin.com.tr/hekim/almanyadaki-yabanci-doktorlarin-durumu-nasil-111162