Türk Diasporası Araştırmaları Merkezi
Merkez Hakkında
Altmışlı yılların başından itibaren başta Batı Avrupa olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarına yayılmış ve sayısı 6,5 milyonu bulan Türk Diasporası hem Türkiye açısından hem de mevcut bulunduğu ülkeler açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu vatandaşlarımız bugüne kadar sanattan spora, siyasetten ticarete kadar birçok alanda yaşadıkları ülkelere değer katmanın yanında anavatanla olan ilişkilerini de sürdürmüş ve gittikleri ülke ile Türkiye arasında bir köprü vazifesi görmüşlerdir. Ancak, geçen zaman içerisinde yurtdışında yaşayan Türklere gerek Türkiye’nin üretmiş olduğu politikalarda gerekse ev sahibi ülkelerin söylem ve uygulamalarında gereken önem ve hassasiyetin gösterilmediği aşikardır. Aynı zamanda her geçen dönem vatandaşlarımızla bulundukları ülkeler ve Türkiye arasındaki ilişkilerin doğası ve karşılaşılan sorunlar köklü değişimlere uğramaktadır. Vakfımızca bu bağlamda, kritik önemi haiz bulunan bu konu için göç, göç tarihi, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkiler ve benzeri alanlarda araştırmalar yapmak maksadıyla Türk Diaspora Araştırmaları Merkezi kurulmuştur.
TÜDAM'a Katılmak için Tıklayınız
Vakıf bünyemizde göç, diaspora, İslamofobi ve Türkçe Ana Dili alanlarında akademik çalışmalar yapan araştırma merkezlerimize siz de dahil olabilirsiniz.
TÜDAM Araştırmacıları
Ekibimiz

Şevval Çoklar Aksu

TÜDAM
Araştırmacı

Haydar Haluk Ceylan

TÜDAM
Araştırmacı

Türk Diasporası Araştırmaları Merkezi'nin (TÜDAM) Yayımlanan Analizleri

  • 2021
  • 2020
“ALMANYADA MÜSLÜMAN YAŞAMI 2020” RAPORUNUN İNCELENMESİ
Bu analiz, Federal Göç ve Mülteciler Dairesi’ne (Bundesamt für Migration und Flüchtlinge (BAMF)) bağlı olan Göç, Entegrasyon ve İltica Araştırma Merkezi (Forschungszentrum Migration, Integration und Asyl (BAMF-FZ)) tarafından yürütülen Almanya’da Müslüman Hayatı 2020 başlıklı araştırmayı incelemektedir. Bu analiz, raporun bulgularının genel hatlarıyla Türkçeye çevirerek kamuoyunu konu hakkından bilinçlendirmek hedefini taşımaktadır. Böylelikle bu analiz, raporun bulgularını inceleyerek Almanya’daki Müslümanların gündemine ışık tutmayı hedeflemektedir.
Yazar: M.Mustafa İYİ

DOI:
FRANSA’DA İSLAM’IN VE MÜSLÜMANLARIN YASALARLA ÖTEKİLEŞTİRİLMESİ
Fransa’da özellikle son yıllarda çok tartışılan toplulukçuluk-ayrılıkçılık tartışmaları ve yaşanan terör saldırıları üzerine hükümet konuyla ilgili hazırladığı kanun tasarısını 9 Aralık 2020 tarihinde Bakanlar Kuruluna sundu. Kamuoyunda “İslamcı ayrılıkçılıkla mücadele yasası” olarak duyurulan ancak resmi olarak “Cumhuriyet değerlerine saygı yasası” diye isimlendirilen kanun tasarısı Ulusal Meclisteki komisyon çalışmaları ve ilk okumanın sonucunda 16 Şubat 2021 tarihinde oylandı ve 17 Şubat günü ilk okumanın yapılması için Senato’ya gönderildi. 30 Mart – 8 Nisan tarihleri arasında Senato’da görüşülen yasa tasarısı önümüzdeki günlerde yine burada da oylanacak. Senato çalışmasını tamamlayıp oylamasını yaptıktan sonra ise metnin tekrar Ulusal Meclise gelmesi bekleniyor.
Yazar: Ebubekir Tavacı

DOI:
BAVYERA EYALETİNDE 2021/2022 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINDAN İTİBAREN OKUTULACAK OLAN “İSLAM DERSİ” ÜZERİNE BİR ANALİZ
Bu çalışmada genelde Almanya’da, özelde ise Bavyera Eyaletindeki din derslerinin imkan ve sınırları, İslam din dersleri bağlamında ele alınmaktadır. Uzun süredir muhatap sorunu ile karşı karşıya kalan İslami çatı örgütlerinin karşılaştıkları çeşitli engeller, Bavyera Eyaleti tarafından 2021/2022 Eğitim-Öğretim Yılından itibaren okutulacak olan “İslam Dersi” üzerinden işlenecektir. Bu analiz, İslam din derslerinde karşılaşılan sorunları, Bavyera Eyaletinde okutulacak olan “İslam Dersi” üzerinden tartışmaya açmayı hedeflemektedir.
Yazar: Dr. Öğr. Üyesi Hasan Sözen & M. Mustafa İyi

DOI:
ALMANYA’DA IRKÇILIĞIN DIŞA VURUMU: CAMİLERE YÖNELİK SALDIRILAR
H. Haluk Ceylan, bu analiz kapsamında ırkçı motivasyonlarla işlenen suçların günden güne arttığı gerçeğinden hareketle Avrupa’da Türk diasporasının en yoğun olduğu bölge olan Almanya’da son yıllarda yaşanan camilere yönelik saldırıları detaylı olarak ele almaya çalıştı.
Yazar: H.Haluk Ceylan

DOI:
2021 HOLLANDA SEÇİMLERİ VE SEÇİM PROGRAMLARI
Hollanda’da bir süredir gündemin ana maddesi Temsilciler Meclisi seçimleridir. Seçim sürecinde tartışmaların odağındaki partiler ve siyasi figürler Hollanda halkını ve Hollanda halkının bir parçasını oluşturan Türk toplumunu yakından ilgilendirmektedir. Bu analiz kapsamında, Hollanda Temsilciler Meclisiseçimlerinin Hollanda’daki Türk toplumunu ne yönde etkileyeceği ele alınmaya çalışılacaktır. Bu amaç doğrultusunda seçime katılacak bazı partilerin seçim beyannameleri incelenerek toplumumuzu yakından ilgilendiren Türkiye ile ilişkiler’, ‘göç ve uyum’, ‘İslam’ gibi konularda partilerin görüşleri ön plana çıkarılacaktır
Yazar: Bahar Cebe & H. Haluk Ceylan

DOI:
HOLLANDA’DA AYRIMCILIĞIN YENİ ODAĞI: BURKA YASAĞI
Hollanda devleti, 1 Ağustos 2019 yılından itibaren yüzü kapatan kıyafetlerin eğitim ve sağlık kurumlarında, devlet binalarında ve toplu taşıma araçlarında giyilmesine yasak getirmiştir. Bu yasak genel olarak Müslüman kadınların bilhassa da burka ve nikap kullanan kadınların hayatlarını olumsuz yönde etkilemiştir. Meld Islamofobie Vakfı2, yasağın bir yıl içerisindeki etkisini ve yasağın getirilmesinde devletin sunduğu argümanların tutarlılığını değerlendiren bir rapor yayınlamıştır. Raporda, Hollanda’da yaşayan Müslüman kadınların bir yıl boyunca Vakfa bildirdiği tecrübelere yer verilerek hükümetin resmi olarak amaçladığı daha iyi iletişim ortamı ve güvenliliğe katkıda bulunup bulunulmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır.
Yazar: Bahar Cebe

DOI:
ALMANYA’DAKİ GÖÇ VE ENTEGRASYON TARTIŞMALARININ “FEDERAL HÜKÜMET KOMİSYONU RAPORU” BAĞLAMINDA İNCELENMESİ
Bu analiz çalışması, Federal Alman Hükümeti tarafından “Göç ve Entegrasyon” çalışmalarını desteklemek amacıyla oluşturulan uzman komisyonu tarafından 2021 yılı Ocak ayında hazırlanan raporu incelemektedir. Aynı zamanda bu analiz çalışması raporun da önemli bir ayağını teşkil eden “göç geçmişi” (migrationshintergrund) kavramını tartışmaya açmayı hedeflemektedir. Böylelikle bu analiz yazısı uzman komisyonunun hazırladığı raporu genel hatlarıyla inceleyerek Almanya’daki “göç ve entegrasyon” tartışmalarını anlamaya çalışacaktır.
Yazar: M.Mustafa İYİ

DOI:
FRANSA MÜSLÜMAN TOPLUMU VE LAİKLİK
Son yıllarda islamofobi konusunda ismi en çok anılan ülkelerden birisi de Fransa’dır. Fransa’da bugün yaşanan laiklik-terörizm-İslamcı ayrılıkçılık ekseninde süregelen tartışmaları ve dünyanın geri kalanında Fransa üzerine yapılan tartışmaları anlayabilmek ve anlamlandırabilmek gayesi, söz konusu ülkenin laiklik anlayışını, “Fransa İslam’ı” kavramının ve Fransa Müslümanlarının devlet otoritesi karsısında nasıl temsil edildiklerinin anlaşılmasını zorunlu kılmaktadır. Okumakta olduğunuz yazının temel amacı da bahsi gecen konularda bilgi vererek Fransa’da kamu otoritesi ve Müslümanlar ilişkisini değerlendirerek güncel gelişmeleri bu çerçevede aktarmaktır.
Yazar: Ebubekir Tavacı

DOI:
NİYETLER, BEKLENTİLER VE UYGULAMALAR: ALMANYA’DAKİ FEDERAL SEÇİMLER, KOALİSYON HÜKÜMETİ VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI
26 Eylül 2021 yılı Almanya’da gerçekleşen federal seçimler sonucunda Sosyal Demokratlar (SPD), Yeşiller ve Hür Demokratlar’dan (FDP) oluşan koalisyon hükümeti Olaf Scholz’un başkanlığında kurulmuş olup resmî olarak çalışmalarına başlamıştır. Üç partinin kamuoyuyla paylaştığı koalisyon anlaşmasında Almanya’daki Türk, Müslüman, Alevi, göçmen ve göçmen tecrübesine sahip grupları ilgilendiren önemli değişiklik, düzenleme ve vaatlerin olduğu görülmektedir. Bu analizde İyi; seçim sonuçları, koalisyon anlaşması, kurulan yeni hükümet gibi konular Almanya’da faaliyet gösteren ve Türk, Müslüman ve Alevileri temsil eden sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini de içererek ele aldı.
Yazar: M.Mustafa İYİ

DOI:
ALMANYA 2019 GÖÇ RAPORU ANALİZİ
Bu analiz, Almanya’nın yayınladığı Göç Raporu’ndaki (2019) verilerden hareketle Türkiye, Türk kökenliler ve Almanya’daki Türk Diasporası ile ilgili grafik, tablo ve istatistikleri derleyerek ilgili konularda çeşitli çıkarımlar yapmayı hedeflemektedir. Ayrıca bu Analiz ilgili konuları “Almanya’ya Gelen ve Almanya’dan Giden Göç, İşgücü ve Beyin Göçü, Sığınmacı Göçleri ve Türk Diasporası” gibi çeşitli tematik başlıklar üzerinden aktaracaktır.
Yazar: M.Mustafa İYİ

DOI:
AZERBAYCAN’DA BEYİN GÖÇÜ SORUNU VE TÜRKİYE’NİN BU KONUDAKİ YERİ
Günümüzde cereyan eden göç hareketleri sosyo-ekonomik gelişmenin önemli bir faktörünü oluşturmaktadır. Özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra birçok Avrasya ülkesi gibi Azerbaycan da vatandaşlarıyla birlikte bu hareketlere aktif katılım sağlamaya başlamıştır. Azerbaycan tarih boyunca sürgünler ve çeşitli göçlere sahne olmuş, son yüzyıl içinde de hem toprak hem de nüfus açısından değişikler yaşamıştır. Ülkede göç hareketleri, dış göçler olduğu kadar iç göçler şeklinde de köylerden şehirlere doğru yaşanmıştı. Genel olarak bu göçleri nedenleri farklılık arz etmiş ve güvenlik, siyasi nedenler yanı sıra sosyo-ekonomik nedenlerde bu göçlerde etkisini göstermiştir. Nedenlerin farklılaştığı birçok göç sürecini tarihinde barındıran Azerbaycan, yaşanan bu göçler bakımından hem göç alan hem de göç veren ülke konumuna gelerek, çeşitli roller üslenmiştir. Bu anlamda Azerbaycan’ın önemli roller üstlendiği göç türlerinden birisi de “beyin göçü”dür.
Yazar: Murad Khashimov

DOI:
HOLLANDA AYRIMCILIK RAPORU ANALİZİ
Ayrımcılık (discrimination), en basit tanımıyla “insanların ve grupların ırk, cinsiyet, yaş veya cinsel tercih gibi özelliklere dayalı haksız veya önyargılı muamele görmesi” diğer bir deyişle başkalaştırılmasıdır. Sosyoloji penceresinden bakıldığında “öteki” kavramının tanımı ise kendinden olmayan grupların yabancı ve istenmeyen kabul edilmesidir.Dolayısıyla ayrımcılık, kendinden kabul edilmeyen “ötekilerin” ırk, cinsiyet, yaş, etnik köken, cinsel tercih vb. konularda avantajlı grupta deneyimler veya çevresel etkilerle oluşmuş kalıp yargılara dolaylı veya dolaysız bir şekilde maruz kalmasıdır.
Yazar: Bahar Cebe

DOI:
TÜRKİYE’NİN NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ KAYBI: ALMANYA’NIN YENİ GÖÇ YASASI
Almanya’nın kendisini göç ülkesi olarak kabul etmesi iç politikada epey bir tartışmaya neden olmuştu. Sosyal Demokrat (SPD) ve Yeşiller Partisi, 30 yıldır, ülkedeki nüfus gelişiminden yola çıkarak, ‘Almanya’nın bir göç ülkesi olduğunu’ iddia ediyordu. Bu ifade ancak 2015 yılında Şansölye Merkel tarafından dile getirilerek ‘Almanya’nın bir göçmen ülkesi’ olduğu kabul edildi. Hatta o derece kabullenildi ki, geçtiğimiz yıl (2019) parlamentoda nitelikli işgücüne ihtiyaç duyulduğu ve bu işgücü ihtiyacını çevre ülkelerden temin etmek için kolları sıvayacakları ifade edilmişti. Üstelik bu çevre ülkeler arasında AB’ye dahil olan ülkeler haricinde üçüncü dünya ülkeleri olarak tanımladıkları Hindistan, Bosna Hersek, Kosova ve Arnavutluk gibi ülkeler yer almaktaydı.
Yazar: M.Mustafa İYİ

DOI:
HOLLANDA ENTEGRASYON POLİTİKALARINDA ZORUNLU ENTEGRASYON SINAVI
Paternotte (D66) ve Heerma (CDA) milletvekillerinin Hollanda’ya göç edecek yeni Türkler için verdiği entegrasyon önergesinin ardından Hollanda Sosyal İşler ve İstihdam Bakanı Wouter Koolmees, Hollanda Temsilciler Meclisi’ne verdiği demeçte 1 Ocak 2021’den itibaren Hollanda’ya gelecek olan Türkiye vatandaşlarının zorunlu entegrasyon sınavlarına girmesi gerektiğini belirtti
Yazar: Bahar Cebe

DOI:
DIŞ GÖÇ VE NÜFUS BAĞLAMINDA GÜRCİSTAN VATANDAŞLARININ TÜRKİYE’YE GÖÇÜ
Günümüzde Ortadoğu’dan Güney Asya’ya, Afrika’dan Kafkasya’ya gerçekleşen kitlesel göç iki taraflı olarak meydana gelmektedir. Buna göre göç, hem göç edilen ülke hem de göç veren ülke için çeşitli sorunlar yaratmaktadır. Genç ve kalifiye işgücünün kaybı, ekonomik büyüme oranındaki azalma ve ülke nüfusundaki anlık düşüşler bu sorunlardan bazılarını oluşturmaktadır. Özellikle Kafkas ülkelerinden Gürcistan’ın nüfusundaki düşüşler bu hususta oldukça dikkat çekmektedir.
Yazar: Murad Khashimov

DOI: